Bütün Sistemler

HEDONİZM : Hedonizm felsefe olarak eğlenceyi temel alan ve hayatı ele geçmesi bir daha mümkün olmayan bir varlık olarak değerlendiren bir anlayıştır. Bu gruba göre hayatta ele geçen her fırsat değerlendirmeli ve imkan dahilinde hayatın kendilerine sunmuş olduğu tüm lezzetlerden faydalanmalıdır. Öldükten sonra dirilme ve hesap verme diye bir endişeleri olmadığı için hayatı olduğu gibi değerlendirmelidir.

MOONİZİM : Moonizim, dinlerin birleştirilmesini, tek potada toplanmasını, böylece insanlar arasındakini dini farklılıkların giderilmesini, çağımızda yeni bir peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan Kore asıllı MOON SUN' in çevresinde toplanmasını öngören bir harekettir.

KONFÜÇYANİZM : Çinlerin dini olarak bilinir. Milattan önce 6. yüzyılda ortaya çıkan Konfüçyus ismini filozofa nisbet edilir. Konfüçyus bu hareketle Çinlilerin geçmişte devraldığı dini geleneklerde adetleri ve töreleri dirilmeyi düşünmüş, fakat bu arada kendi ahlaki görüşlerini, felsefesini, hayat tarzına ilişkin yaklaşımlarını da bu geleneğe eklemiştir. Bu din gök tanrısına veya en büyük tanrıya ibadeti, melekleri yüceltmeyi ve ayrıca babaların, dedelerin ruhlarına tapınmayı öngörür.

HİNDUİZM : Hinduizm, bir çok putlara sahip bir dindir. Özellikle hintlilerin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilen bu din, M.Ö.XV. yüzyıldan günümüze kadar uzanmış ve bu zaman aşımı içinde şekillenmiştir. Bir takım hukuki ilke ve düzenlemelerinin yanı sıra ruhi ve ahlaki değerlerde içerir. İşlerin şekil ve yapısına göre değişik tanrılara inanırlar.

FREUDİZM : Freudizm, Siegmund Freund tarafından kurulan psikanaliz okuludur. Buna göre insanların hakaret ve davranışları onların içgüdüsel duyguları yani cinsel bir yorumla açıklanır. Her şeyin arkasında cinsel dürtü aranır. İnançlar ve değerler ise insanın cinsel doyuma ulaşmasını engelleyen, dolayasıyla insanı ruhi hastalıklara, problemlere sürükleyen etkenlerdir.

BUDİZM : Budizm, M.Ö.V. yüzyılında Brahmanizmden sonra Hindistan' da ortaya çıkmış bir dindir. Başlangıçta insanlığa önem veren bir niteliğe sahipti. Gösterişten uzak, sade ve mıstık bir hayat tarzını öğütlüyordu. Sevgiyi, hoşgörüyü ve iyilik etmeyi öneriyordu. İnsanları bu değerler doğrultusunda yönlendirmeye gayet gösteriyordu. Ancak kurucusunun (Siddharta Gautama) ölümünden sonra bir takım batıl inançlar bütününe dönüştü. Daha sonra ki dönemlerde ise, taraflarlar kurucularını tanrılaştıracak kadar ileri gittiler.

DARWİNİZM : Darwinizm adıyla bilinen düşünce hareketi. İngiliz araştırmacı Charles Darwin' in ortaya atıp geliştirdiği bir akımdır. Darwin 1859 da yayınladığı "Türklerin Kökeni" adlı eserinde dini değerleri sarsan, dünya düşüncesi üzerinde olumsuz etkiler bırakan gelişime ve evrim görüşünü ortaya koymuştur. Günümüzde bu hareketin bu düşüncenin "İnsan maymundandır" tezi ile ders şeklinde verildiğide bilinmektedir.

EXİSTANSİYALİZM (VAROLUŞÇULUK): Bu akım, felsefedir ve aynı zamanda insanı yücelten ve onu eşsiz kılan bir yoldur. İnsanın, düşünce, hürriyet, irade ve seçim sahabi olduğunu, yönlendiriciye ihtiyacı bulunmadığını ileri sürer. Varoluşçuluk, aslında çerçevesi net bir şekilde belli felsefi bir görüş olmayıp birtakım yönelişler ve zıt düşünceler toplamıdır.

TAOİZM : En eski Çin dinlerinderdir. Kökü milattan öncesine dayanır. Özü itibariyle tabii ki bir hayatı benimsemekte, ona dönmeyi  savunmakta ve buna karşılık uygarlık ve medeniyet karşısında olumsuz bir tavır almaktadır.

SİYONİZM : Bu akım, Filistin topraklarında kendilerine kitaplarında vaad edildiğini iddia eden Yahudilerin devlet kurma siyasetlerinden oluşmuştur. Kelime olarak da; Kudüs' te bulunan ve her yıl toplanarak hüzün bayramı kutlanan "SİON" dağından alınmadır. Ana gayeleri ise ; Hz. Süleyman' ın heyjelini dikmek, başkent olarak Kudüs"ü görmek ve krallıkla irade edilen bir devlet kurmaktır. Kurucusu olarak Theodor Herzi bilinir. Bu şahıs bu fikir ve düşünceyi ilk savunan ve ortaya atan kişidir.

KAPİTALİZM : Kapitalizm, ferdi mülkiyeti geliştirme ve koruma esasına dayalı sosyal ve siyasal felsefesi ekonomik bir düzendir. Hürriyet kavramını geniş çerçevede ele alır. Bu hususta bir sınır tanımaz. İnsanlık bu yüzden pek çok açmazlara girmiştir. Temel ilkesinde para ve faiz yatmakta olup haklı olandan ziyade varlıklı ve güçlü olanlar söz sahibidir. Kapitalizm, kişiyi sermayeye kul ve köle yapan faizci sistemin adıdır. Kurucusu Yahudi Adam Smith' tir.

KOMUNİZM : Komunizm inkar felsefesi üzerine kurulu bir ekol olmakla beraber temelini maddeliciğe dayanır. İnsanlığın tarihi seyrini, ekonomik etkenle sınıf çatışması olarak yorumlar. Çıkış noktası Alman Engels ve Yahudi Kark Marx kaynaklıdır. 1917 yılında Lenin liderliğinde Rusya' daki Bolşevik devriminden sonra pratiğe döküldü. Zulme ve zorbalığa başvuran bu akım Lenin ve Stalin idaresi altında genişlik kazanmış fakat 90' lı yılların başında beklenmedik çöküşünü yaşamıştır. Komunizm, kişiyi devlete kul ve köle yapan, serbest ticaretin yapılmadığı sistemdir.

ORYANTALİZM (MÜSTEŞRİKLİK) : Oryantalizm akını, bilhassa haçlı seferlerinin müslümanlar üzerinde zafer bulamamalarından sonra elde edilen bu mağlubiyetlerin ana gayesini öğrenmek için İslam ülkelerinde başlatılan bir harekettir. Bugün ki deneyimle buna "doğu bilimciligi" denmektedir. Her ne kadar bu ifade İslam ülkelerinin kültür, edebiyat ve yaşam şekillerini araştırma diye kullanılsa da, aslı gaye elde edilen bilgiler doğrultusunda müslümanların zayıf yönlerini öğrennek, kullanmak ve bundan istifade ederek kendi çıkarları yönünde uygulamaktır. Bunların en meşhurlarından biri Sir Lawrence' dir. Bu şahıs Arap dünyasının Osmanlı hanedanına başkaldırmasını sağlamıştır.

İHVAN-I MÜSLİMİN : Bu teşkilat ideolojik bir akım olmaktan ziyade var olan zihinlerden silinmeye yüz tutmuş İslam kardeşliğini tekrar ihdas etmek gayesi ile kurulmuş çağımızın en büyük  İslami hareketlerinden biridir. Bu yolda düstur olarak Kuran ve Sünnetteki şekliyle kardeşlik ilkelerini savunur. Toplumlara bu mesajı verme yolunda gayret gösterir. Çağımızda gelişme kaydetmiş ve toplumları kendine bağımlı kılmış olan beşeri düzenlere karşı büyük bir mäcadele vermiş olan bu teşkilat, savunduğu ilkelerden doyalı, sorgulanmış hatta savunucuları hapislerde zulme bırakılmıştır. Kurucusu, Şehid İmam Üstad Hasan El- Benna' dır.

SELEFLER : Selefi Çağrı ; M bin Abdulvehhab' a dayandırılarak "Vahabilik" olarakta nitelendirilir. İslam dünyasının gerileme çağlarında yani kalkınma ve bilgi düşüşü dönemlerinde, istihatçı hareketlerin öncüsü olarak bilinir. Asıl maksat ise ; İslam inancının saf kaynaklarına inilmesi, tevhid kavramının her türlü şirk unsurundan arındırılması zaruriyetidir.

LAİKLİK : Laiklik, ilk olarak İngiltere' de ortaya çıkmış bir kavram türü olup, devlet idaresi ile ilgili olarak ele alınan bir kelimedir. Lügatta, bir asır, dünyalık, dünyalılaştırmak anlamlarına gelir. Ancak günümüzde ifade tarzında kullanımı "din ve dünya işi" ayrımındadır. Bu aynı zamanda dünya hayatını dinden soyutlayarak bunun üzerine din dışı bir hayat felsefesi kurmaktır. Siyasi anlamda laiklik, devlet idaresinin de din ve maneviyattan uzak olmasını öngörür.

MASONLUK : Masonluk, İngiliz kökenli bir kelime olup, serbest duvarcılar anlamındadır. Teşkilat yapılarıda duvarcılıkmesleğinde olduğu gibi merhale merhaledir. Aslen Yağudiliğe hizmet veren  bu kuruluş, dünya egemenliğini elde etmek içinçeşitli alt kuruluşlar vesilesiyle çalışmalarını organize eder. İnkarı, başıboşluğu ve bozgunculuğu sevmeyen bir teşkilattır. Yani kendi iç düzenlerinde bu konulara titizlik gösterirler. Üyeleri ise seçkin tabakadan olup genellikle dünya devletlerinin siyasi arenada söz sahibi kişilerden oluşur. Dünya üzerinde en yaygın teşkilatlardan biridir. Belki de ilk sırayı almaktadır.

MİSYONERLİK : Misyonerlik, günümüzde insanları bir dine bağımlı kılmaktan ziyade sömürü amacına dayalı bir dini ve siyasi harekettir. Bilhassa İslam alemine karşı başlatılan haçlı seferlerinin hüsranla sonuçlanmasından sonra ortaya çıkan ve hızla yayılan bir akımdır. Bundan maksat fakir ülkelerin insanlarını kendilerine bağımlı kılmak, hıristiyanlaştırmak ve kendi idealleri doğrultusunda onları idare etmektir. Müslüman ülkelerde de yaygın olan bu akının nihai hedefi ise bu halklar üzerine egemenlik kurmaktır.

SABATAİSTLER : Müslümanları kandırmak için müslüman olmuş gözüken, fakat aslında yahudi olan bir gruptur. Küçük Asyanın batı bölgesinde yaşayan bu grup İttihat ve Tarakki Cemiyeti yolunda Osmanlı Devletinin çöküşünde ve Hilafetin kaldırılmasında da büyük rol oynamıştır. Toplumlara hükmedebilmenin en güçlü silahları olan ekonomik ve basın gücü yoluyla emellerini pratiğe dökebilme mücadelesi verirler.

MORMONLAR : Mormonlar, yeni bir hıristiyanı gruptur. İsa (as) ın dinini yayma gayretinde oldukları görünümünü verirler. Bir dini aslına, yani yahudilerin kitabına dayandırmak suretiyle arındırmayı hedef alırlar. Zira, onlara Hz. İsa, yahudileri baskı ve zulümden kurtarmak, onlara sağlam bir zemin kazamdırmak için gelmiştir.

YEHOVA ŞAHİTLERİ : 19. yüzyılın ikinci yarısında kurulan bir örgüttür. Dini ve siyasi bir yapıya sahip olup, gizli düzenleme ve açık düşünce üzerine kuruludur. Her ne kadar hıristiyan bir örgüt olarak ortaya çıkmış olsa da yahudilerin kontrolü altında girmiş ve onlar hesabına çalışma yapmaktadır. Asıl adı Yeni Dünya Cemiyetidir fakat 1931 yılından sonra Yehova Şahitleri ismini almıştır. Ancak Amerika ' da halen asıl ismi ile resmi kaynaklarda kayıtlıdır. Yehovanın tanrılığına ve Hz. İsa' nın Allah' ın ülkesinin yegane başkanı olduğuna inanırlar.

HIRİSTİYANLİK : Hıristiyanlık, aslı itibarı ile hak dinlerden olmakla beraber İslam' ın gelişi ile nesh edilmiş ve hükmü kaldırılmış bir dindir. Ancak zaman aşımı içerisinde bu Din ve onun Kitabı insanların kendi yorum ve fikirlerini ilave etmeleri neticesinde beşer türü bir akım halini almıştır. Hıristiyanlığın asıl saptığı nokta ise Allah inancının üçlü bir esasa dayandığıdır. Baba, oğul ve kutsal ruh. Dolayısı ile Tevhid ilkelerini alt-üst eden bu inanç doğrudan Allah" a ortak koşmayı ve ilahların sayısını çoğaltmsyı hedef edinmiştir.

EL OPUS DEX : Opus Dex ; çağdaş (dini ama ruhbani olmayan) katolik hıristiyan bir örgüttür. İncili öğretilerinin egemenliğini ve ilk hıristiyanlığa dönüş tezini savunur. Bu, modern çağın verilerinden yararlanmak, sağlam ve incelikli bir düzen kurulmasıyla gerçekleşecektir. Bunu gerçekleştirirken örgüt, tam bir siyasi, ekonomik ve eğitsel egemenlik kurulmasını savunur.

KADIYANİLİK : Kadiyanilik, 1900 yılında Hint yarımadasında İngiliz sömürgeciler tarafından planlanmış bir harekettir. Hedefi, mpslümanları dinlerinden, özellikle de cihad eyleminden uzaklaştırmak. İslam adıyla sömürgecilerin karşısına çıkmalarını engellemekti. Buna dair bir de "Dinler" adlı bir dergi çıkartmışlardı.

MEHDİLİK : Mehdilik, XIX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında Arap ve İslam dünyasında ortaya çıkan reformist hareketlerin en önde gelenlerinden biridir. Dini ve siyasi içerekli bir hareket olup bir takım sapık inançları ve düşünceleri de içerir. Bugün halen Sudan' da kurucusu olan Muhammed Ahmed el Mehdi bin Abdullah' ın torunları ve taraftarları faaliyette bulunuyor. Aynı zamanda bu ülkenin dini ve siyasi hayatında etkin bir rol oynamaya çalışıyorlar.

BATILAÄTIRMA : Bu akım özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren hız kazanmış olup Misyoner teşkilatlarının çatışmaları tüm dünyaya yayılma eğiliminden sonra yayğınlaşmıştır. Batılaşma sosyal, politik kültürel ve sanatsal boyutları olan bir akımdır. Genel de bütün milletleri, özelde batılı yöntemlerle kendi kalıplarına sokma, bağımsızlıklarını, kişiliklerini ve şahsiyetlerini düşünce bazında linç ederek kendi amaç ve gayeleri doğrultusunda kullanmaktadır. Bilhassa zihinlerin uyuşturulması ile birlik ve beraberliği esas alan müslümanları kamplaştırarak parçalara bölmek gayelerindendir.

BİLALİLER : Asrımızın ortalarında Amerika Birleşik Devletlerinde bilhassa Hapishanelerden yayılmak sureti ile siyasiler arasında "İslam Ümmeti" olarak çıkış yapan bu akım, ilk dönemlerinde ırkçılık üzerine kurulu olup beyazları (Amerikanları) şeytan olarak gören bir harekettir. Her ne kadar İslami yapısı olsa da kurucularının yanlış yönlendirmesi taraftarlarını ırkçılık ve bir takım İslami olmayan kurallar çerçevesinde birleştirmiştir. Ancak daha sonlarını ve özellikle Malcolm X' xn bu hareket içerisinde yer almasından sonra hareket ve düşünce tarzında büyük değişikliler olan Bilalilerin en tanınmışları arasında Malik el Şahbaz (Malcolm X) ve Muhammed Ali (Cassius Clay) yer almaktadır.

ADİL DÜZEN : Serbest rekabete dayalı ticaretin yapılacağı merkezi oteritetin ticaret güvencesini sağladığı ve faizin bulunmadığı kar ve zararın serbestçe karar veren kişiye ait olduğu bir düzendir.